Hareketsiz
Bir Adam ve Latin Amerika'nın Geleceği
Latin Amerika
Edebiyatı'nın özgün yazarlarından olan Mario Bellatin'i Türkçede
üçüncü kez okuma şansına eriştik bugünlerde. Notos Kitap
tarafından yayımlanan Kahraman Köpekler
her ne kadar 70 sayfalık bir novella olsa da herhangi bir Bellatin
metnini okuyanlar niceliğe değil niteliğe bakmak gerektiğini
bileceklerdir.
Oyunbaz bir yazar
1960'ta
Perulu bir ailenin çocuğu olarak Meksika'da doğan Bellatin,
Peru'da ve Küba'da yaşadıktan sonra tekrar Meksika'ya dönmüş,
bu arada İslam Sufizmine gönül verip Abdülselam adıyla da
metinler yayımlamıştır.
İlk
kitaplarını kendi yayımlayıp sokaklarda satan yazar, bugün Latin
Amerika Edebiyatı'ndaki yükselişi anlatmak için adını andığımız
yazarlardan biri. Yazdıklarının yanı sıra ilginç gösterileri
ya da oyunlarıyla da adını duyurur Bellatin. Bir edebiyat
konferansında sevdiği yazarlardan bahsetmesi istendiğinde, seçim
yapmak istemediği için Shiki
Nagaoka adında bir Japon yazar uydurur ve kendisinin ondan ne denli
etkilendiğini anlatır. Konferansın soru-cevap kısmında bu
şakanın anlaşılacağını umarken, iş büyür ve kendisini
Nagaoka'nın yaşamı hakkında birtakım yanıtlar verirken bulur.
Hatta burnunun büyüklüğünden ve bu yüzden yardımsız yemek
yiyemediğinden bahseder. Bu şaka, konferansın ardından
Ballatin'in aklında yeni bir kitap fikri doğurur. Bir sonraki
kitabı bellidir: Shiki Nagaoka'nın biyografisini yazacaktır.
Gerçekten de alıntılar, fotoğraflar, kaynakçalarla genişlettiği
Shiki
Nagaoka: Kurmaca İçin Bir Burun
kısa süre sonra yayımlanır.
Kahraman
Köpekler'in
yayımlanmasından kısa bir süre sonra ise kitabın tanıtımı
için Meksika'da bir kilisede bir okuma günü planlar. Bu okumada
dinleyiciler hareketsiz duran ve gözlerini dinleyicilerden ayırmayan
Belçika Malinios köpekleriyle çevrelenecek, köpeklerin ortasında
Bellatin kitabından parçalar okuyacaktır. Eğitimli de olsa gözünü
size dikmiş bir sürü köpekle birlikte, bu köpeklerin nasıl
öldürücü olabileceğini anlatan bir novelladan parçalar
dinlemeyi hayal edin, işte Bellatin'deki yaratıcılığın sırrı.
Bu tip performanslardan hoşlanan
yazarın alametifarikası ise doğuştan olmayan sağ kolu. Durumunun
avantajlarından yararlandığını söyleyen yazar, bu sayede bütün
bedeniyle yazabildiğini savunur. “Böylelikle sağ elimin ne
yaptığından sol elimin haberi olmuyor.” diyen yazar, fotoğraf
çekimlerinde kullandığı onlarca farklı kol proteziyle ünlü.
Kendisine “Kaptan Hook” görüntüsü veren biçim biçim
kancalarıyla poz vermeyi seviyor.
Kahraman
Köpekler
Epigraf olarak “Latin
Amerika'nın geleceği hakkında, hareketsiz bir adamın ve otuz
Belçika Malinois çoban köpeğinin gözünden...” cümlesiyle
başlayan novella, alegorisini en başta belli ediyor. Romanın
alegorik olduğunu bilmek okuyucunun işini kolaylaştırıyor mu?
Hayır. Kim, neyin sembolü hiçbir biçimde yerine oturmayacak,
fikrimiz sürekli değişecek, on satırdan oluşmuş bir sayfayı
hemen bitirecek ama sayfayı çeviremeden en az bir on dakika
düşüneceğiz. Bunlar Mario Bellatin metinlerinin en belirgin
özelliklerinden zaten. Burada da “hareketsiz” olarak
nitelendirilen adamın gaddarlığı ve etrafındakilerin ona olan
bitmez tükenmez zayıflığı bizi bol bol düşündürecek.
Mario
Bellatin birçok yerde Kahraman
Köpekler'i
yazma fikrini doğuran olayı anlatmış: Uzun yıllar kendisine
arkadaşlık eden köpeğinin ölümünden sonra bir arkadaşının
tavsiyesi üzerine şehrin dışında yaşayan ünlü bir köpek
eğiticisine gider. Gittiğinde çiftliğinde otuza yakın Belçika
Malinois çoban köpeği yetiştiren bu adamın boynundan aşağısının
felçli olduğunu görür. Romandaki “hareketsiz adam” fikri
buradan doğar.
Bellatin,
her bir sözcüğünü, her bir cümlesini özenle seçen bir yazar.
Felçli yerine “hareketsiz” sözcüğü de bilinçli olarak
seçilmiştir. “Hareketsiz” sözcüğüne karşı daha duyarsız
kalabiliriz, oysa “felçli” dendiği an arada vicdani bir bağ
kurulur. Bellatin, okurunun mesafeli ve tarafsız olmasını ister.
Bu nedenle hiçbir romanında beklenen tepe noktaları, heyecan
yaratan sorular, okuru rahatlatan yanıtlar bulunmaz. Çoksatar
romanların izlediği yolların hiçbirine sapmaz. Bu nedenle arka
kapak yazısında da dendiği gibi, “Bellatin
okumuş insanın saçları dökülür.”
Kahraman
Köpekler'deki
karakterler hereketsiz bir adam, onun hemşire-eğitmeni, annesi ve
kızkardeşinden oluşuyor. Hemşire-eğitmen novella boyunca
hareketsiz adamla diğerleri arasında bir köprü görevi görüyor.
Hem hareketsiz adama hem de köpeklere bakan, kalan vaktinde evin
maddi olarak tek geçim kaynağı olan torba ayırma işinde anne ve
kızkardeşe yardım eden, duyguları hakkında pek de fikir sahibi
olmadığımız bir karakter. Hemşire olabilmesi için öncelikle
gönüllü olarak burada çalışması gerektiği, fakat süresini
doldurduğu halde işi bırakmadığı bilgisini okura veren
anlatıcı, hemşirenin hareketsiz adamla duygusal bir bağı
olduğunu düşünmemize de izin vermez. Bir süre sonra
hemşire-eğitmenin işten ayrılacağını söylediğinde duyduğu
tehditler nedeniyle ayrılamadığını öğreniriz.
Uzay
gemilerine köpeklerinin fotoğraflarını yerleştiren, köpeklerini
çıkardığı seslerle eğitebilen, etrafındaki insanlardansa
onlarla iletişimi seçen hareketsiz adam, bu özellikleriyle
sempatik bir karakter olarak çizilebilir. Fakat Bellatin kurduğu
hikâyede okurun mesafesini korumak için elinden geleni yapar.
Hareketsiz adamın yaşam öyküsü anlatılır ki oldukça acılı
bir öyküdür, hemen ardından “Hareketsiz
adam kişisel hayat hikâyesini inşa etmiş gibi görünüyor. Bütün
ailesi için birbirini izleyen olaylar silsilesi uydurmuş.”
diyerek anlatılan öykünün doğru olmadığını sezdirir.
Hareketsiz adamın çocukken tanıdığı bir çocuk yazara öykünmesi
ve hemşirelerden istediği daktilonun verilmemesi anlatılır ki
yine okurun yüreğini sızlatabilecek bir ataktır bu, hemen
ardından hareketsiz adamın vahşi kuşunun fare avını izlerken
yüzünde oluşan garip gülümsemeden bahsedilir, okur hemen eski
tarafsız durumuna geri döner.
Bu nedenle Bellatin'in
metinlerinde olay örgüsü, konusu gibi kavramlar önemli değildir.
Bellatin bir oyun kurucu gibi metnini kurgular. Tek bir sözcüğü
bile fazladan kullanmaz. Cümleleri uzatmaz. Hiçbir şeyi sezdirmeye
çalışmaz. Tüm bu yabancılaştırma öğelerine karşın,
anlatılan anekdotlardan, anlardan okur metnin alegorisini kendine
göre bulacaktır.
Kahraman
Köpekler'de
hiç hareket etmeyen, acımasızlığını zaman zaman hissettiren
bir hareketsiz adam, hiçbir şeye karşı çıkamayan ailesi ve
dengeyi kurmaya çalışarak insanüstü çaba gösteren
hemşire-eğitmen var. Bu karakterlere ise sürekli bir “sınır”
motifi eşlik ediyor. Evin üst katlarına çıkamayanların
sınırları, köpek kafeslerinin sınırları... Bu karakterleri ve
motifleri, Latin Amerika'nın geleceğine konumlandırmak okurun işi.
Cinsiyet
ve hastalık
Mario Bellatin'in tüm eserlerinde
ortak olan bazı motiflerden de söz etmek mümkün, kendi
yaşamöyküsünde de öne çıkardığı kolsuzluğu, romanlarında
bir hastalık, bilinmeyen bir salgın, sakatlık ya da eksiklik
olarak kendini gösteriyor.
Cinsiyetsizlik
de Bellatin'in sevdiği motiflerden. Romanda hareketsiz adam ve
hemşire-eğitmen bazen aynı yatağı paylaşsalar da yönelimleri
hakkında okur aydılatılmıyor. “Kimse
hemşire-eğitmenin önce hemşire sonra eğitmen mi, yoksa tam
tersi, önce eğitmen sonra hemşire mi olduğunu bilemez. Hafif
kilolu, hırpani spor giysileri içinde genç bir adamdır. Bazı
geceler yatağı hareketsiz adamla paylaşır, özellikle de
hareketsiz adamın bacağındaki ağrı dayanılmaz olduğunda.”
Gerek
Güzellik
Salonu'nda
gerekse Çin
Daması'nda
çok da alışkın olmadığımız tarzından etkilendiğimiz, Latin
Amerika Edebiyatı'nın nasıl bu denli başarılı ve yaratıcı
olduğunu sorguladığımız, kendi edebiyatımız adına
hayıflandığımız bir yazarla karşılaşmak her zaman
gerçekleşmiyor. Bu nedenle
okuru zorlasa da, kapalı anlatımından anlamlar çıkarabilmek
yorsa da emin olun Mario Bellatin'in dünyasını tanımak, hepsine
değecek ve bu novellaları yayımladıkları için Notos Kitap'a,
yazarın mesafeli dilini Türkçeye aynen kazandırdığı için
Pınar Savaş'a teşekkür edeceğiz.
Banu Yıldıran Genç
Kahraman Köpekler, Mario
Bellatin, çev. Pınar Savaş, Notos Kitap, 70 s.
* Bu yazı Cumhuriyet Kitap'ta 15 Mays 2014 tarihinde yaymlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder